BASINDA BIZ

Adeta bir müze kent olan Edirne, neredeyse her yanında bir tarihsel değeri barındırıyor. Osmanlı’nın başkentlerinden biri olması nedeniyle döneme ait eserler, kentte ön planda. FIJET Türkiye (Türkiye Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği) Yönetim Kurulu Üyesi, duayen turizmci Hüseyin Kurtoğulları’nın öncülüğünde yaklaşık üç gün süren bir gezi düzenlendi Edirne’ye. Sektöre emek verenler tarafından, nokta nokta mercek altına alındı bu kent! Anılara sahne olacak nitelikteki keyifler de yaşandı.xx

• Pandemi nedeniyle yaklaşık üç yıl hiçbir kültürel gezinin yapılamadığı bu ortamda üyeler keyifli saatler geçirirken, doğal olarak parmaklar da deklanşörlerdeydi. Sayısız film ve fotoğraf planı kaydedildi ve elbette bunlar geziye katılan yazarların ve gazetecilerin bağlı bulunduğu yayın kuruluşlarının yazılı, dijital ilgili platformlarında paylaşıldı.

• Yazılıp çizilenlerin, paylaşılan fotoğraf ve anıların çok sayıdaki takipçi, izleyen ve gezi tutkunlarının olağanüstü ilgisi ile karşılanması, Edirne seyahatinin önemine dikkat çeker nitelikte! Edirne İl Kültür ve Turizm Müdür Kemal Soytürk’ün ev sahipliğinde gerçekleşen gezinin ilk akşamında, Sayın Soytürk’ün de katıldığı şarap bağları gezisinde ve akşam yemeğinde neşeli anlar yaşandı.

• Başta elbette Selimiye Camii olmak üzere; Eski Camii, Üç Şerefeli Camii ile beraberinde sinagog ve kiliseler, tarihi çarşı Arasta, sınır karakol binası, tarihi Edirne Garı, meşhur Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin yeri Sarayiçi gibi Edirne’nin en özel alanlarını kapsayan gezi, FIJET Türkiye yazarları ve gezginleri kadar yerel halkı ve esnafı da mutlu etti.

  
  

• Duayen gezginler, Edirne’nin bu denli zenginliğinin gerekli biçimde tanıtılmadığı konusunda birleşti. Diğer yandan, turizm sezonunun başlamasına rağmen yolların hala onarıma muhtaç olması, tarihsel yerlerde yenileme çalışmalarının sürmesi ve hiç bitmeyen otopark sorunun artması gibi kent turizmine olumsuz sonuçlar doğuracak etmenler, ziyaretçilerin gözünden kaçmadı ve bunu ilgili oldukları basın kuruluşlarında gündeme getirecekleri gerçeğini de ortaya koydu.

• Edirne’nin yerel lezzetleri ciğer ve köftenin, turşunun, yoğurdun eşlik ettiği nefis sofralarla misafir edildi yazarlar. FIJET Türkiye Başkanı Delal Atamdede’nin destinasyonlar arasındaki trafiği, grup uyumlaşma çabasındaki özeni ve tabi esprileri, hikayeleri keyifli anların yaşanmasına vesile oldu.

• Uzun bir aradan sonra biraya gelen ekip, hemen sonrasındaki yeni kültürel gezilerin planlarını yapmaya başladı. Anlaşılan o ki, Dünya Turizm Yazarları ve Gazetecileri Federasyonu FIJET’i ülkemizde temsil eden ATURJET (FIJET Türkiye) gezgin ve yazarlarını yakında başka destinasyonlar bekliyor…

  

  

  

  

  

  

  

  
  

• Dünya Turizm Yazarları ve Gazetecileri Federasyonu – FIJET’i Türkiye’de temsil eden Türkiye Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği (ATURJET)’in Şubat Ayı Yönetim Kurulu Toplantısı yapıldı. İki aşamalı toplantının ilk bölümü, öğle saatlerinde derneğin genel kurullarına da ev sahipliği yapan Büyük Kulüp’te düzenlendi. Aynı günün akşamında ise İstanbul dışında olan yönetim kurulu üyelerinin de katıldığı toplantı, bu kez Zoom üzerinden gerçekleşti. Yaklaşık üç saat süren toplantıda, derneğin gündeminde yer alan konular tartışıldı.

  YENİ WEB SİTESİ GELİYOR

• Derneğin Yönetim Kurulu Üyesi ve TOURMAG Turizm Dergisi Yazarı Dr. Barbaros Kon tarafından ön çalışması hazırlanan web sitesi ile ilgili bir sunumun da yapıldığı toplantıda, web site örneği çok beğenildi ve uygulanması kararı alındı. Sosyal medya faaliyetlerine ağırlık verilmesi kararı da alınarak, bu konuda çalışacak üyeler arasında görev dağılımı gerçekleştirildi.

  AKDENİZ TURİZM ZİRVESİ

• Toplantıda ayrıca bu yıl Malta’da ve Türkiye’de düzenlenmesi düşünülen Uluslararası Akdeniz Turizm Zirvesi’ne ATURJET’in katılımı, verilecek olan ödüllere gösterilecek adayların belirlenmesi de konuşuldu. Alınan bir diğer karar da 24-27 Mart 2022 tarihleri arasında Diyarbakır’da gerçekleştirilecek olan Mezopotamya Turizm ve Gastronomi Fuarı’na katılım oldu.

  

  

  

• Türkiye Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği’nin genel kurulu yapıldı. Türkiye’de adının İngilizce yazılışının baş harflerinden oluşan şekliyle “ATURJET” olarak anılan ve yaklaşık 60 yıla yakın mazisi olan dernek, yeni yönetimini de belirledi. Büyük Kulüp’te 19 Aralık Pazar günü gerçekleşen genel kurula, İstanbul ile birlikte İstanbul dışında yaşayan üyelerden de katılanlar oldu.

  DİVAN BAŞKANI ÇETİN GÜRCÜN

• Divan kurulunun seçimi ile başlayan genel kurulda, geçtiğimiz yıllarda Türkiye’yi UFTAA’da başarı ile temsil eden Çetin Gürcün, oy birliğiyle Divan Kurulu Başkanı seçildi. Faaliyet raporunun okunması ve oylanmasının ardından, tek aday olan ATURJET Başkanı Delal Atamdede ve listesi oy birliğiyle seçildi.

  

  SÖZ ÜYELERDE

• Dilek ve temenniler bölümünde söz alan üyelerden Tolon Sökmen, Fethiye’deki açık hava müzesi Kayaköy’ün özel bir destinasyon olarak dikkatle izlenmesine dikkat çekti. ATURJET Genel Kurulu için İzmir’den gelen Emre Gezgin, dünyada 250’den fazla zeytin parkı bulunduğunu, turizmde önemli bir yeri olan zeytin parklarının Türkiye’de de olması gerektiğini, ATURJET’in buna öncülük edebileceğini dile getirdi. Ali Öztüfekçi, Avrupa Birliği fonlarından yararlanılması gerektiğini vurguladı. Fest Travel Genel Müdürü Zekeriya Şen ise kültür turizminin gelecek yıllarda ön plana çıkacağı Şanlıurfa’nın Göbeklitepe bölgesinde yeni keşfedilecek tepeler olduğunun altını çizdi. ATURJET’in en eski üyelerinden Yılmaz Uyar da yaptığı konuşmada sanatın turizmden ayrı düşünülemeyeceğini, sanatın birleştirici gücünden faydalanılarak gündemde tutulması gerektiğini ifade etti.

  YENİ YÖNETİM KURULU BELİRLENDİ

• ATURJET’in Delal Tahsin Atamdede başkanlığında yeni yönetim kurulu üyeleri şu isimlerden oluştu: Hüseyin Kurtoğulları, Çetin Gürcün, Dr. Barbaros Kon, Nilgün Şirin, Fatma Sema Kutlu ve Hüseyin Fatih Kutlu. Denetim Kurulu: Zülkif Mermut, Erdoğan Örge, Emel Sabuncu. Yönetim Kurulu Yedek Üyeleri: Zekeriya Sezai Şen, Emre Gezgin, Kadir Toprakkaya, Mehmet Hamdi Kaya, Saime Oğuzhan, Mehmet Akyıl, Ali Öztüfekçi. Denetim Kurulu Yedek Üyeleri: Tolon Sökmen, Olgun Çiçek ve Ferruh Ulukardaşlar.

  

  

  

  

• Uluslararası savaş fotoğrafçısı, gezgin, gazeteci, macera insanı, belgesel yapımcısı ve daha pek çok unvanı bulunan Coşkun Aral, FIJET’i (Dünya Turizm Yazarları ve Gazetecileri Federasyonu) Türkiye’de temsil eden Türkiye Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği ATURJET’in canlı yayınına konuk oluyor. Pek çok ülke ile birlikte Türkiye olarak da yaşamakta olduğumuz Covid-19 salgını günlerinde turizmi her yönüyle masaya yatıran ATURJET, UFTAA Başkan Yardımcısı Çetin Gürcün’ün ardından camiayı bu defa Coşkun Aral ile buluşturuyor.

  

  COVID-19 SONRASI ALTERNATİF TURİZM HAREKETLERİ VE GASTRONOMİ

• Moderatörlüğünü FIJET Türkiye (ATURJET) Başkanı Delal Atamdede’nin yapacağı söyleşinin konusu, “Covid-19 Sonrası Alternatif Turizm Hareketleri ve Gastronomi” başlığını taşıyor. Dünyanın pek çok ülkesinin özellikle arka sokaklarında derinlemesine incelemeler yapan Coşkun Aral’ın bu konuda söyleyeceklerinden önemli ipuçları alınabileceğini düşünüyoruz. Bu nedenle de bu yayın kaçmaz diyoruz. Aynı zamanda ATURJET Onur Üyesi de olan Coşkun Aral ile söyleşi, 12 Mayıs Salı günü saat 18.00’de @fijetturkiye hesabından canlı olarak izlenebilir.

  

  COŞKUN ARAL HAKKINDA

• 1 Mayıs 1956’da Siirt’te doğdu. Basın fotoğrafçılığı mesleğine 1974 yılında Günaydın ve Gün gazetelerinde başladı. 1976 yılında Ekonomi ve Politika Gazetesi’nde devam etti. 1977 yılı kanlı 1 Mayıs olaylarında çektiği fotoğraflarla ilk kez Sipa Press Ajansı yoluyla adını dünya basınında duyurdu. Bu olaya ilişkin fotoğraflarıyla Time, Newsweek dergilerinde yer aldı. Bunu izleyen yıllarda Sipa Ajansı’nın Türkiye muhabirliğini üstlendi. Bu arada Türk basınında da Türk Haberler Ajansı, Milliyet, Hürriyet gazeteleriyle serbest olarak çalıştı.

• 1980 yılında Sipa Press Ajansı adına Türkiye dışında görev aldı. 12 Eylül 1980 darbesini daha önce yaptığı arşiv çalışmalarıyla ünlü Newsweek, L’Express dergilerinin kapaklarında ve yüzlerce uluslararası dergi sayfalarında yansıttı. 14 Ekim 1980 günü kaçırılan bir uçakta dünyada ilk kez hava korsanlarıyla bir röportaj gerçekleştirerek, Türk ve dünya basınında adından söz ettirdi. 1980’den itibaren sürekli olarak Lübnan, İran, Irak, Afganistan, Kuzey İrlanda, ÇAD ve Uzakdoğu’da meydana gelen savaşları görüntüledi. Time, Newsweek, Paris-Match, Stern, Epoca gibi dergiler adına fotoğrafçı olarak mesleğine devam ediyor.

• 1986’da Türkiye’de “32. Gün” adına başlattığı savaş TV muhabirliğini, asıl mesleği ile birlikte sürdürmekte. Yapım ve yönetimini üstlendiği “Haberci” programı, Türkiye’nin yanı sıra uluslararası TV kanallarında da yayınlanmakta. Coşkun Aral, Türkiye’nin ilk bilgi ve belge kanalı İZ TV’nin genel yayın yönetmenliğini yapıyor. İz TV, Avrupa’da 2007’de belgesel dalında Hot Bird TV Ödülü’ne layık görüldü. Aral, dünyanın değişik bölgelerinde bağımsız belgeseller çekmeye devam ediyor. Kurum ve kuruluşların toplantılarına konuşmacı olarak da katılan Coşkun Aral, fotoğraf ve belgesel çekimi workshopları düzenliyor, kurum tarihçesi ve ürün belgeselleri çekiyor.

  

  

TOURMAG Turizm Dergisi olarak siz değerli okurlarımız ve güzel ülkemiz için son derece önemli bir haber veriyor olmanın mutluluğu içinde olduğumuzu bildirmek istiyoruz. Ne yaparlarsa yapsınlar, eninde sonunda Türkiye’nin dünya turizminde hak ettiği yere ulaşacağı müjdesini veriyoruz. Haberimizdeki haklılığımızın anlaşılması için birkaç yıl geçmesi beklenecek, ama biz şimdiden sizlerle paylaşıyoruz.

DÜNYANIN EN BÜYÜK AÇIK HAVA MÜZESİ

Bu öngörümüzün kaynağı, Türkiye’nin dünyanın en büyük açık hava müzesi olduğunun bir kez daha tescillenmesi oldu. 27-30 Nisan 2018 tarihleri arasında dünyanın 12 ülkesinden gelen Dünya Turizm Yazarları ve Gazetecileri Federasyonu (FIJET) üyeleri, 2018 yılı Komite Toplantısı için Diyarbakır’ı seçti.

FIJET, ATURJET, SKAL, AKDENİZ TURİZM VAKFI

Buluşmaya FIJET ile birlikte federasyonu Türkiye’de temsil eden ATURJET, dünya turizm profesyonelleri örgütü SKAL International İstanbul Kulübü temsilcileri ve merkezi Malta’da bulunan Akdeniz Turizm Vakfı yöneticileri de katıldı. 2017 yılı içerisinde yapılan çalışmaları değerlendiren üyeler, 2018 yılı için planlanan faaliyetler hakkında da görüş alışverişinde bulundu. Diyarbakır Ticaret Odası ve TÜRSAB Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanlığı’nın ev sahipliği yaptığı toplantıda büyük bir içtenlik vardı.

İNSANLIĞIN UYGARLIĞA İLK BÜYÜK ADIMI

Daha sonra Diyarbakır Valiliği, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve Karacadağ Kalkınma Ajansı’nın öncülüğünde kurulan Turizm Platformunca “İnsanlığın uygarlığa ilk büyük adımı Diyarbakır” temasıyla düzenlenen konferansa katılan konuklar, burada şehir hakkında kapsamlı bilgiler aldı.

DİYARBAKIR İÇİN NELER YAPILABİLİR?

Buluşma sırasında bir de panel düzenlendi. FIJET Türkiye Başkanı Delal Atamdede’nin moderatörlüğünde gerçekleşen panelin katılımcıları; ATURJET Genel Sekreteri Nilgün Şirin, UFTAA İkinci Başkanı Çetin Gürcün, SKAL International İstanbul Kulübü Genel Sekreteri Can Arınel, Akdeniz Turizm Vakfı Genel Sekreteri Andrew Agius Muscat, Şanlıurfa Turizm Projesi Takım Lideri Mary McKeon ve Zerzevan Kalesi Kazı Başkanı Doç. Dr. Aytaç Coşkun oldu.

DİYARBAKIR’A ALTIN ELMA ÖDÜLÜ

Panel sonrası Diyarbakır’da çeşitli yerleri ziyaret eden konuklar, ertesi gün Mardin yolu üzerinde bulunan, Doğu Roma İmparatorluğu’nun sınır garnizonu olarak kullandığı Zerzevan Kalesi ve altında tesadüfen bulunan Mithras Tapınağı’nı gezdiler. Geçtiğimiz yıl TOURMAG Turizm Dergisi’nin kapak konusu yaparak, başta FIJET üyeleri olmak üzere yurtdışında duyulmasını sağladığı Zerzevan Kalesi ve çevresinden çok etkilenen FIJET Başkanı Tijani Haddad, ertesi gün yapılan toplantıda “Diyarbakır, Golden Apple Ödülü’nü fazlasıyla hakediyor” diyerek, ödül için Diyarbakır’ı aday gösterdi. Haddad’ın bu önerisi diğer üyeler ve katılımcılar tarafından alkışlarla karşılanınca, “Altın Elma” ödülünün Diyarbakır’a verilmesi kesinleşti.

HADDAD: BURASI DIŞARIDAN GÖRÜNDÜĞÜ YA DA DUYULDUĞU GİBİ DEĞİL

FIJET Başkanı Haddad; “Avrupa ve Kuzey Afrika’nın farklı ülkelerinden yönetim kurulu üyeleriyle Türkiye’nin bu güzel bölgesini keşfetmeye geldik. Kente gelmeden önce problemli bir bölgeye gideceğimizi düşündük. Buraya geldikten sonra o kadar farklı bir imajla karşılaştık ki, herkes gayet mutlu ve her tarafta büyük bir sükunet var. Diyarbakır’ın dışarıdan göründüğü ya da duyulduğu gibi olmadığını memnuniyetle gördük. Diyarbakır’ın kültürel değerlerine sahip çıkması ve turizmin gelişmesi, sürdürülebilirliği adına çaba harcıyor olmasının yanı sıra dünya turizm sektöründe önemli bir şehir olduğunu görmüş olmaktan dolayı çok mutlu oldum” dedi.

ÖDÜL TÖRENİ EYLÜL 2018’DE

Dünyanın en saygın ve prestijli ödülleri arasında gösterilen “Altın Elma” (Golden Apple) ödülünün Diyarbakır’a verilmesi yolunda alınan ön kararın, diğer üye ülkelerin temsilcileri tarafından da onaylanmasının ardından ödülün Eylül ayı sonlarına doğru Diyarbakır’da düzenlenecek bir törenle kentin belediye başkanı veya valisine teslim edileceği bilgisi verildi.

DOĞU ROMA İMPARATORLUĞU’NUN SINIR GARNİZONU

Aynı zamanda Dicle Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi de olan Doç. Dr. Aytaç Coşkun, Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde bulunan Zerzevan Kalesi’nde yürütülen kazı çalışmaları ve buluntular hakkında barkovizyonlu bir sunum yaptı. Zerzevan Kalesi’nin bölgedeki ilk Roma dönemi kazısı olduğunu belirten Coşkun, geniş bir alanda yürütülen çalışmaların bölgedeki Roma varlığına ilişkin pek çok soruyu yanıtlayacağını belirterek; “Tepenin üzerinde surlar içerisinde yer alan Roma Garnizonu Zerzevan veya araştırmalarımızdan ulaştığımız sonuca göre Samachi Kalesi, 57 bin metrekarelik bir alan üzerine inşa edilmiş. Bu alan Roma İmparatorluğu için çok önemli. Doğu sınırını koruyor ve yaklaşık bin askerin görev yaptığını tahmin ediyoruz. Önemli çünkü, bu kale düşerse Diyarbakır ve Anadolu’nun düşmesi de gündeme gelecekti. Nitekim İslâm orduları tarafından alındığında, önce Diyarbakır sonra Anadolu fethedildi. Zerzevan kazılarının, özellikle M.S. 3. ile 7. yüzyıl arasında Roma-Sasani mücadelelerine sahne olan döneme ve erken Hıristiyanlık dönemine dair yeni bilgiler verebileceğini düşünüyoruz. Bu açıdan oldukça heyecan verici ve tarihe ışık tutacak özelliktedir” diye konuştu.

YABANCI KONUKLARLA DİYARBAKIR’I GEZDİLER

Toplantılar sonrasında Diyarbakır’ı gezmeye çıkan konuklar, özellikle Sur ilçesi ve Ulu Cami’de incelemelerde bulundu. FIJET Başkanı Tijani Haddad ve Akdeniz Turizm Vakfı Genel Sekreteri Andrew Agius Muscat’a, yakın dostu dünyaca ünlü İtalyan kompozitör Bruno Santori ve Malta Turizm Ofisi Ortadoğu Temsilcisi Mona Khalilieh Salah eşlik etti.

• Türk turizmine tam 50 yıl boyunca rehber olarak hizmet veren duayen isimlerden Mehmet Ertan Sandıkçıoğlu hayatını kaybetti. Yaklaşık 3 yıldır yakalandığı amansız hastalıkla mücadele eden Sandıkçıoğlu, geçtiğimiz gece saat 02.30 sularında hayata gözlerini kapadı.

• Mehmet Ertan Sandıkçıoğlu’nun cenazesi, yaşanmakta olan yeni tip koronavirüs salgını tedbirleri gereği 2 Mayıs günü öğle saatlerinde törensiz olarak toprağa verildi. Karacaahmet Mezarlığı’nda bulunan aile kabristanındaki defin sırasında eşi Gülçin Sandıkçoğlu, kızı Esra Atamdede ve damadı Delal Atamdede hazır bulundu.

  

  TURİSTİ “EVE GELEN MİSAFİR” GİBİ GÖRMEK

  Mehmet Ertan Sandıkçıoğlu, her anlamda Türkiye’nin yokluk yıllarında ülkemizin güzelliklerini yabancılara tanıtmak için özveri dolu çaba harcayan rehberler arasındaydı. Son röportajını Kadıköy Life Dergisi’ne veren Sandıkçıoğlu, o röportaj sırasında “Misafirler her an bir yere gitmek isteyebilir düşüncesiyle bulundukları otelin çevresinden fazla uzaklaşmamak adına evime dahi gitmediğim günler çok oldu” demişti. Onnun hala kulaklarımızda çınlayan sözü ise; “Biz o yıllarda, biraz da genlerimizde olan Türk misafirperverliğinden kaynaklı olarak ülkemize gelen turistleri, evimize gelmiş misafir gözüyle kabul ederdik” ifadeleri oldu.

  ATURJET BAŞKANLIĞI YAPTI

  Türk turizmine hizmeti sürdürmek adına kurulan Türkiye Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği’nin (ATURJET) bir dönem başkanlığını da yapan Mehmet Ertan Sandıkçıoğlu, 50’den fazla ülkenin turizm yazarları ile özel dostluklar kurmuş ve Türkiye’nin tanıtımında etkili olmuştu. Onun bu girişimi, özellikle Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında Türkiye aleyhine yapılan olumsuz kampanyaların ve iddiaların gerçeği yansıtmadığının duyurulmasını sağlamıştı.